Ana Sayfa / Günümüz Antalya / Antalya , üçüncü kültür kentimiz
`Cendere` isimli kitabiyla 8. Altin Portakal şiir Ödülü`ne değer görülen Güven Turan`a ödülü, 21 Mart 2004 Pazar günü saat 15:00`te, Antalya Kültür Merkezi Perge Salonu`nda düzenlenen törende, AKSAV Genel Müdürü Giray Ercenk tarafindan sunuldu.
Giray Ercenk, ödül töreninde yaptiği konuşmada, `Bir kentin kimliğini o kentin kültürel mirasinin zenginliği kadar, o kentin sanatina ve sanatçilarina gösterdiği yaklaşimin niteliği de belirler. Antalya Kültür Sanat Vakfi, Türk sinemasina yaptiği katkilari ve bu konudaki öncülük rolünü, edebiyat alaninda da üstlenmiştir. şiir Ödülü ve sempozyumlarimizin kesintisiz bir şekilde devam ediyor olmasi ve geldiği düzey, bunun göstergesidir` dedi.
`Antalya, üçüncü kültür kentimiz`
Ödül töreninde Akdeniz Altin Portakal şiir Ödülü`nün önemini vurgulayan Güven Turan, ödülün kendisine değer görülmesinden duyduğu mutluluğun altini çizdi, ödül jürisine ve Antalyalilara teşekkür etti. Turan, `Antalya`nin, istanbul ve Ankara`dan sonra üçüncü kültür kenti` haline geldiğini belirtti.
Sempozyum 2005`te
`Cendere ve Güven Turan şiiri` başliği altinda gelecek yil Mart ayinda gerçekleştirilecek sempozyumun ardindan, sempozyuma sunulan bildiriler ayni başlik altinda kitaplaştirilarak Türk şiirine armağan edilecek.
Sessizliğe derin yolculuk
Antalya Kültür Sanat Vakfi Sanat Danişmani ve Akdeniz Altin Portakal şiir Ödülü Yürütme Kurulu üyesi Ahmet Tüzün, ödülün niteliğine ve tarihçesine ilişkin bilgiler verirken, şair Ülkü Tamer`in kaleme aldiği Dünya şiir Günü Bildirisi`ni Celal Hafifbilek okudu.
idris Özyol, `şiirin ‘Cenderesi`nden Sessiz Kurtuluş` başliği altinda, Güven Turan şiirini, şairin `Cendere` adli son şiir kitabini dikkate alarak değerlendirdi. Özyol `Cendere`yi `yalina, sessizliğe derin bir yolculuk` olarak tanimladi: `Bu yolculuk içinde dizeler, tek tek sözcüklere dönüşüyor. Tek bir sözcük kocaman bir dizenin yaratacaği etkiyi kuşaniveriyor ansizin. şiirin bir yerinde `Yeni açilmiş / bir kurşunkalemi / koklamak` diyen şair; sonra iki sözcük ekliyor bu girişe, iki sözcük-dize: `Koku // Çocuk`… Bu iki sözcükle, okuyucunun geçmişten getirdiği bir dolu aniyi, izi, hikayeyi vuruyor şair. Sarsici bir bütünlük yakaliyor. Geveze bir şairin dizeler boyu uzatabileceği anlam, sadece iki sözcüğün içine doluyor ve ardindan da patliyor.`
Dünya şiir Günü`nün Ankara`dan gelen konuğu Mustafa şerif Onaran, şiir sanatini ve Türk şiirinin dünü ve bugününü içeren `şiirde insan Sicaği` başlikli bir konuşma yapti. Onaran konuşmasinda şunlari söyledi: `şiirin bir takim duyulari, duyarliliklari vardir. Bu duyarliliklari anlatan şiir dili giderek evrime uğrar ve o dil de yeni kavramlarla güç kazanir. Yalnizlik, aşk, ölüm, toplumsal kavgalar gibi bir takim değişmez konular şiir dilinin değişmesiyle tekrar önem kazanir. Bütün bunlarda değişmez olan şiirdeki duyular ve duyarliliklardir.`
Dünya şiir Günü`nde müzik ve şiir buluşmasi
Dünya şiir Günü`nde Altin Portakal şiir Ödülü sahibi şairlerin şiirlerinden örnekler sunuldu. Ödül sahibi şairlerin şiirlerini, Antalya Devlet Tiyatrosu sanatçisi Sedat Saltak, emekli TRT prodüktörü Nuri Erkal ve Üçüncü Zil Tiyatro Topluluğu`ndan Nuri Türker seslendirdi.
Dünya şiir Günü`nde, AKM`de gerçekleştirilen etkinliği ve ödül törenini Dursun Öner ve arkadaşlari iki bölüm halinde verdikleri konserle renklendirdiler. Dursun Öner Gitar Üçlüsü`nün mikrofon kullanmadan, salonun akustiğinden yararlanarak seslendirdikleri parçalar dinleyiciler açisindan etkileyiciydi.
