Silyon

Antalya`nın 22 km. doğusunda, Asar Köyü arkasındaki tepenin üzerinde antik Silyon kenti kalıntıları bulunmaktadır. Adının, Luwi orijinalinde `Swilwana` yani `Güzel geçitli yer` olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim antik kentin bulunduğu yer, denizle Toroslar arasında, yörenin en dikkat çekici doğal güzelliklerine sahip düzlüktür. M.Ö.3000`li yıllarda, Etrüsk/ Luwi boylarınca, Asar Tepesi üzerinde bir akropol kent olarak kurulan Silyon, diğer Pamfilya kentleriyle aynı tarihsel süreci yaşamıştır. M.Ö. 12.yy`da Truva Savaşı`ndan dönenlerin katılımıyla nüfusu artmış, gelişimini Pax Romana döneminde yaşayarak, çeşitli yapılarla donatılmıştır. Bizans döneminde Perge`ye bağlı Hrıstiyanlık merkezi olmuş, MS. 7. yy`da ise Anadolu`nun güney kıyılarına ulaşan Araplar tarafından yakılıp, yıkılmıştır. M.S.11.yy`ın sonuna doğru yöreye gelen Türkmenler, kent kalıntılarının bulunduğu Akropol tepesinin güney yamacına Asar Köy/ Tepe Köy isimli, yeni bir yerleşim kurmuşlardır. Kentteki kalıntılar içersinde, ilk dikkati çeken, güney batı yönündeki Akropol kale giriş kapısı ve surlardır. Temeli Kyklop tipi taşlarla örülen surlara, sonra dörtgen blok taşlar takviye edilmiştir. Surların üzerinde çeşitli kapılar vardır. Giriş kapısından, kent merkezine kadar, yer taş bloklarla döşelidir ve üzerindeki araba tekerlerinin izleri bugün bile görülmektedir. Surların kuzey tarafında, tek kubbeli küçük bir cami vardır. Caminin doğusunda, alışveriş dükkanlarının bulunduğu sütunlu cadde ile kent yöneticilerine ait 3 yapı görülmektedir. Binaların giriş kapısında Luwi dilinde kentin resmi ticari kanunlarını anlatan bir yazıt dikkati çekmektedir. Kalıntıların güney batısında iki çeşme ve aslında bir mahkeme binası olan ama Bizans döneminde bazilikaya çevrilen yapılar vardır. Doğuda tamamen yok olmuş bir tiyatronun yan duvar kalıntıları görülmektedir.

15.12.2008 17:26, 11907 kez okundu 0 kez tavsiye edildi.