Ana Sayfa / Günümüz Antalya / Akdeniz Sahil ve deniz kıyılarında ki deniz analarına dikkat!
Son günlerde kıyılarımızda fazla sayıda denizanasına rastlanmaktadır. Kıyılarımızda görülen denizanası Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından incelemeye alınmış ve bu denizanasının Rhopilema nomadica türü olduğu ortaya çıkmıştır.
Süveyş Kanalı aracılığı ile Kızıldeniz’den Akdeniz’e girdiği düşünülen bu denizanası kütlesel olarak büyük bir denizanası türüdür.
Eşeyli ve eşeysiz olarak çoğalma özelliğine sahip olan bu tür, çok hızlı bir şekilde çoğalma yeteneğine sahiptir ve turizmin yoğun olduğu Haziran, Eylül ayları arasında en yoğun olarak görülmektedir. Akdeniz’e evsel atıkların girişi, akarsularla besleyici elementlerin taşınması ve akıntıların, İsrail, Lübnan, Suriye ve Türkiye kıyılarını takip ederek batıya doğru olması, yine bu güzergâh üzerinde Seyhan, Ceyhan ve Göksu gibi akarsuların besleyici element taşımaları, türün üremesi ve gelişmesi için Doğu Akdeniz’de uygun hidrolojik koşulları oluşturmaktadır.
Tür insan sağlığı için tehlikeli midir?
Yakıcı kapsüllerinin olması nedeniyle bu türle temas edildiğinde insanlarda yangı, kaşıntı, deride kızarıklık ve su toplama gibi klinik etkilere neden olmaktadır. Bu olumsuzlukların yaşanmaması için yüzücülerin, dalgıçların ve balıkçıların dikkatli olmaları ve denizanasıyla temastan kaçınmaları gerekir. Ayrıca zehirlenmelere karşı alerjisi bulunanlarda, daha ciddi klinik vakalar görülebilir. Özellikle küçük çocukların kıyılara vurmuş denizanalarına elle temas etmemeleri, temas etmişlerse, ellerini vücutlarına ve gözlerine sürmemeleri gerekir.
Temas olursa ne yapılmalıdır?
Denizanalarında bulunan yakıcı kapsül hücreleri, deriyle teması sonucunda patlar ve zehrini deriye zerk etmesiyle yanma ve kaşıntı başlatır. Kaşıntı daha sonra yerini acıya ve kızarıklığa bırakır (su toplama ve kanamada görülebilir). Bu acının önemsiz bir kaşınma ve ovuşturma ile geçiştirildiği zannedilse de bazı kimselerde nefes darlığı, bulantı ve mide krampları görülebilir. Denizanasına suda herhangi bir şekilde
temas edilirse, sudan çıktıktan sonra kesinlikle kaşımamalı ve ovuşturulmamalıdır. Patlamamış yakıcı kapsüller varsa deriden bir havlu ile temizlemek suretiyle uzaklaştırılır. Yanan yerin tatlı suyla yıkanması, ilk tedbir olarak yanlış bir uygulama olup, böyle bir uygulama, deniz suyu yoğunluğuna sahip patlamamış kapsüllerin yoğunluk farkından dolayı patlamasına neden olacaktır. Denizanasının dokunduğu bölgeyi amonyaklı su veya sirke ile silmek, kazazedeyi rahatlatır. Ciddi yaralanmalarda doktora başvurmak gerekir.
Plajlarda ne gibi önlemler alınabilir?
Konu ile ilgili incelemeleri yapan Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğr. Üyesi Doç Dr. M. Cengiz Deval; plajlarda geniş gözlü ağlarla koruma bantları oluşturularak ve bu bantlara takılan denizanalarının toplanarak uzaklaştırılabileceğini söyledi. Çoğu denizanasının ya kıyıya vurmuş halde ya da dalgada bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Deval, plajlarda bunların gözlenerek toplanması ve uzaklaştırılması gerektiğini belirtti.